Dizi- Film Güncesi: The Circle

 Yoğun bir çalışma temposunun arasında bulduğum ilk fırsatta yazdığım şu cümlelere o kadar mutluyum ki anlatmak sayfalar sürebilir. Son bir kaç aydır bilgisayarımın başına oturup hem yazmak istediğim hikaye için araştırma hemde blog için diğer yazılarımı buraya aktarmak için yazmaya fırsat bulamadığımda kendimi inanılmaz derecede mutsuz hissediyordum çünkü aklımdaki her düşünceyi cümlelerimle hayat vermek istiyor, izlemekten keyif aldığım film ve dizileri vb. her  şeyi nefes almadan konuşur gibi yazmak istiyordum. Bugün bu fırsatı yakaladığım gibi bilgisayarımı açıp hemen yazmaya başladım.

A young woman sits in the comforting ambiance of a cozy café, busily typing away on her laptop that displays lines of code. She is surrounded by an enticing breakfast spread, which includes a croissant and a cup of coffee. The café's interior is adorned with hanging lights and lush plants, providing a serene environment that blends perfectly with the city's bustling scene visible through the window. This setting not only offers a peaceful work environment but also adds a touch of urban charm.

Bugün sizlere anlatacağım filmin adı : The Circle, bu fimi yaklaşık 8 yıl önce vizyona girdiğinde evde internet üzerinden izlemiştim. Ve gerçekten çok beğenmiştim. Aklınızda şu sorunun cevabını merakla beklediğinizi duyar gibiyim: “neden şimdi bu film hakkında yazı yazmaya karar verdin? Yaklaşık on senedir düzenli olmasa bile blog sayfamda yazılarımı yayınlamaya çalışıyorum ama bazen öyle durumlar oluyor ki hayatımda, o dönemde blog sayfam için herhangi bir şey yazmak dahi gelmiyor içimden. Hani yeni dönem kitap kurtlarının kitap okuyamama durumları olduğunda “Reading Slump” dedikleri durumun yazı yazmama durumuna dönüşüyordu benim için. Umarım yazdığım cevap tatmin etmiştir.

ABD Box Office - 28 Nisan 2017 Cuma - Beyazperde.com

The Circle: James Ponsoldt hem yönetmen hem senaryosunda Dave Eggers ile birlikte yazdığı başrollerinde Emma Watson ve Tom Hanks oynadığı bana göre şu an yaşadığımız dünyadaki insanların sosyal medya ile neler olduğunu ve gelecekte neler olacağını anlatan muhteşem bir film. Konusunu kısaca anlatacak olursam: Her anımız her dakikamız  başkaları tarafından izlense ne hissederdik? Son bir kaç senedir insanlar günlük hayatlarını vlog adı altında internete yüklüyor. Ana karakterimiz Mae herkesin  çalışmak için can atttığı bir sosyal medya şirketi olan The Circle mülakatı geçerek işe başlıyor. İşteki başarısından dolayı herkesin dikkatni çeken Mae kısa zamanda Bailey ilgisini çekiyor ve ona bir teklifte bulunuyor: İnsanlara olduğun gibi hayatının her anını paylaş. Mae bu teklifi kabul edip ona verdikleri kamera ile her anını canlı bir şekilde paylaşmaya başlıyor. Bu proje  insanlar arasında o kadar popüler oluyor ki herkes Mae her adımını izlemeye ve takip etmeye başlıyor. Projedeki amaç zamanla tüm insanlara bu şekilde hayatını paylaşmasını sağlamak. Bu şekilde tüm insanları istedikleri kalıba sokabilecekler. Zaman geçtikçe Mae oluşabilecek tehlikenin farkına vardığında filmdeki  düğüm çözülmeye

 başlıyor.

günümüzde artık insanoğlu başka insanlar arasında ilgi görmek ve onlardan gördüğü ilgi sayesinde kendinidiğer insanlardan daha üstün görme görmeye başlaması, ve bu sayede para kazanması bir çok insanı kolay yoldan para kazanmak için bu yola girdiğini gösteriyor. Sosyal medya da insanların elde etmek istedileri her şey için ellerinden geleni yapmak için kullandıkları bir araç haline geldi. önceden bir bilgi yada herhangib bir şeye ulaşmak bu kadar kolay değilken, şuan her şey elimizde tuttuğumuz telefonlarımızdan sadece br dokunuş uzaklıkta.
Umarım yazımı sonuna kadar okuyup filmi izlemenize vesile olmuş olurum. bir sonraki blog yazımda görüşmek üzere...






Yorumlar

Popüler Yayınlar