Bir Dizi -Film Güncesi: Sıradışı Bir Hastane Dizisi House M.D
house m.d
Hiç tanımadığınız bir insanı
nasıl tanırsınız? Genelde verilen cevap şudur: Konuşarak. Aslında ilk başta bir
insanı konuşarak değil gözlemleyerek tanırız. İlginizi çektiğinde ilk önce onun
hal ve hareketlerini gözlemleyerek nasıl bir insan olduğunu kavramaya
çalışırız. Sosyal medyada koyduğu fotoğraflardan tutun, yazdığı her cümlede bir
anlam çıkarmaya çalışıp, o kişiyi çözmeye çalışırız. Ne var ki uygun bir ortam
yaratıp üstüne de cesaretimiz de yerindeyse karşılıklı konuşmaya başlarız. Genel
olarak bir insanı tanıma evresi günümüz koşullarında bu şekilde.
Bugün burada yazarak anlatmak
istediğim dizinin adı: House M.D . Yayınladığı
vakit ilk başta bildiğimiz hastane dizisidir diye pek ilgimi çekmemişti. Fakat kitap
fuarında hakkında kitaplar çıktığını gördüğümde şaşırmıştım. Her yerde House
M.D dizisinin repliklerine söyleyen insanlara rastlıyordum. Yabancı dizi izleme
çok yaygın değildi. İnsanlar, popüler olan dizileri internet üzerinden
izliyorlardı. Televizyonla çok fazla aram olmadığından bu dizi üstünde fazla
durmamıştım. İzlemek istediğim, bana bir şeyler öğretecek başka yabancı diziler
vardı.
Her konuda öğrenmeye meraklı bir
insan olduğumdan, öğrenmek istediğim bir konu olduğu vakit, konu hakkında
öğrenebileceğim her materyale ulaşmaya çalışırım. Bu kitap, video, dergi vb.
bütün materyallere… Fakat işin içine insan karakteri girince kişisel gelişim
kitapları üslup açısından ne kadar iyi olursa olsun kendi hayatıma uyduracak
bir şekilde olmadığından pek okuma taraftarı değilim. Kitaplardan
öğrenemeyeceğimi anladıktan sonra nasıl öğrenebilirim diye düşünmeye başladım.
Yabancı dizi ile ilgili
forumlardan araştırma yapmaya başladım. hangi dizi benim için faydalı olacak
diye… Okuduğum her internet sitesinde yazan herkes bu diziyi öneriyordu. İlk bölümünü
izleyip ona göre karar verecektim. Gerçi ilk bölümünü izlediğimde gerçekten ilgimi
çekti ama aradığımı bulamış olup izlemeye devam ettim. İzlediğim bölümler
ilerledikçe sonunda aradığımı bulduğuma sevinmiştim. Her bölümde farklı bir şey
öğreniyordum.
Dizi toplamda 8 sezon, açıp
kapatacağınız sürede bitecek bir 8 sezon diyebilirim. Ana karakterimiz Gregory
House müthiş bir zekaya sahip bir dahi doktor.. Teşhis için ilgisini çekmeyen hiçbir
hastalığı kabul etmiyor. Biri başhekim diğeri onkoloji bölümünden sorumlu olan
iki arkadaşı tarafından ikna edilerek hastanede kendisini için en iyi olan
doktorlar seçilerek bir ekip kuruluyor. İnsanları gözlemleyerek nasıl bir
karaktere sahip olduğunu çözen House dışarıdan bakınca zor , ukala, her şeyi
bilen , zeki olduğu için burnu havada bir karakter olarak gördüğünüz de sinir
olabiliyorsunuz. İlk sezonu izlerken aynı aynı tempoda devam ediyor. House un
dikkatini çeken bir hasta vakası geliyor son dakikaya kadar hastalığın tedavisi
için çözüm bulamıyorlar. Son dakika House çareyi buluyor ve bölüm sona
eriyordu. Yalnız hastalığının tedavisini bulana kadar geçen sürede insan
karakterini o kadar güzel analiz ediyor ki hayretler içerisinde kalıyorsunuz.
Her sezon aynı tempoda gitmiyor,
farklı konular işleyerek insan karakterinin nasıl olduğunu anlıyorsunuz. aynı
kitap okurken bir sayfa sonra kapatıyorum kitabı dediğimiz gibi bir daha
izleyeyim duruma dönüyorsunuz. Repliklerinde ayrıntı ise beni benden almıştır. En
bilinen repliği: “Herkes yalan söyler.” Basit bir cümle gibi dursa da gerçekten
anlamı büyük olan bir cümle.
Yazdıklarımla umarım merakınız
arttırıp diziyi izlemediyseniz izlemenize sebep olurum. Çünkü insana öğreneceği
alacağı bir çok ders vardır hayatta….
Yorumlar
Yorum Gönder