Bir Dizi Film Güncesi: Microhabitat
Bugün size buraya yazacağım film daha önceleri yazdığım diğer film yorumlarımdan farklı bir film diyebilirim. Microhabitat daha önce izlediğim Güney Kore filmlerinden apayrı bir konu e kurguya sahip bir film. Güney Kore yapımı bir film dendiğinde akla ilk önce romantik komedi tarzında filmler geliyor ancak bu filmi bu yazıyı okuduktan sonra izlemeye karar verirseniz ne dediğimi anlayacaksınız. Filmi izlemeden önce izleyen kişilerin yorumlarını okuduğumda normal bir film izleyici hitap edemeyeceğini, daha çok sinefil diye tabir edilen film izleyici yönelik olduğunu okuyunca daha da çok ilgimi çekip izlemeye karar verdim.
Microhabitat
22 Mart 2018’de sinemalarda gösterime girmiş yönetmenin Jeon Go-Woon başrol
oyuncusu ise Esom adıyla bilinen gerçek adı Lee So Young olan Güney Kore’de
popüler bir oyuncu olduğunu okuduğum yorumlarda okuyunca çok şaşırmıştım. Filmin
konusuna gelince, Microhabitat ismini Türkçeye çevirdiğimizde küçük
alışkanlıklar diyebiliriz. Ana karakterimizin adı Mı-so, üniversite zamanında
bir müzik grubu olan ama üniversite bittikten sonra istikrarlı bir biçimde
müzik yapmayı bırakan arkadaş topluluğu olan eski bir müzisyen. Vazgeçmekten
ödün vermeyeceği çalıştığı parayı bile ona göre ayarladığı kendisini mutlu eden
iki alışkanlığı var içerken mutlu olduğu içki ve sigarası… Alması gerekli olan temel ihtiyaçlarını bile
bu iki alışkanlığına göre ayarlıyor. Filmde anlatılmak istenen olay Mı-so ‘nun
oturduğu evin kirasının artması ile başlıyor. Yapılan zaman durumunda kendisini
mutlu eden iki alışkanlından vazgeçmesi gerekirken, Mi-so ise zamdan önce
alışkanlıklarından ödün vermeyerek evden zamdan önceki kirasını ödeyerek evden
çıkar. Yeni bir ev bulana kadar ise
müzik grubu arkadaşlarının evinde sırasıyla kalabildiği kadar kalır. Ve kaldığı
her arkadaşında toplumun insanoğluna dayattığı normları teker teker görür.
Alışagelmiş
keyifler yaparak kendimiz mutlu olduğumuz zannederek kandırıyoruz aslında. Yılda
sadece 14 gün izin yaparak kendimize zaman ayırıp istediğimiz şeyleri yapma
durumunu mutluluktan sayıyoruz. Hangi alışkanlığınız
yaparken kendiniz mutlu olduğunuzu hissettiğiniz? Toplumun kabul ettiği statüye
ulaşmak için hangi mutluluklarınızdan vazgeçtiniz? Bu filmde mutlu olduğu alışkanlıklarından
vazgeçmeye bir insanın hikâyesini izleyeceksiniz.
Alışagelmiş
keyifler yaparak kendimiz mutlu olduğumuz zannederek kandırıyoruz aslında. Yılda
sadece 14 gün izin yaparak kendimize zaman ayırıp istediğimiz şeyleri yapma
durumunu mutluluktan sayıyoruz. Hangi alışkanlığınız
yaparken kendiniz mutlu olduğunuzu hissettiğiniz? Toplumun kabul ettiği statüye
ulaşmak için hangi mutluluklarınızdan vazgeçtiniz? Bu filmde mutlu olduğu alışkanlıklarından
vazgeçmeye bir insanın hikâyesini izleyeceksiniz.
İşte
bu yüzden filmi izlerken kırılma noktam bu oldu. Kendimi düşündüm birden ben
şuan ki statüme gelmek için beni mutlu eden hangi alışkanlığımdan vazgeçmiştim?
Farklı kültürler, dünyayı keşfetme merakım gezme hevesim hala devam ederken
yıllık izne ne zaman çıkacağıma karar veren bir sektörde çalışıyorum. Ve daha
buraya yazmak isteyip yazamadığım birçok detay var.
Eğer
yazımı okuyup filmi merak edip izlerseniz kendi kırılma noktanızı düşünüp şuan
içinde bulunduğunuz statüye ulaşmak için sizi mutlu eden alışkanlıkların
hangisinden vazgeçtiğiniz düşünmeye başlayın.Filmin fragmanını buraya bırakıyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder