İsimsiz Hikaye: Adı Konulmamış Hikaye Bölüm 3

 


Daha ilk günden daktiloyav dokunma yazarlığa yeni adım atan biri için büyük cesaret doğrusu”

Sesin geldiği yöne baktığında karşısında baştan aşağı rengarenk giyinmiş sırtında taşıdığı çantası ile kendisine dik gözlerle bakan bir kız duruyordu. Sanki suçüstü yakalanmış gibi ne cevap vereceğini bilemeden bir süre öylece baktı. Herhangi bir şey yapmadığı halde neden böyle hissettiğini anlayamadı. Cevap bekleyen kendinden emin gözlerin içine bakarak konuşmaya başladı:

“ Aslında sizin düşündüğünüz kadar daktiloda yazacak kadar büyük bir cesaretim yok yalnız bu cesareti bende gördüğünüz içinde teşekkür ederim. Daktiloyu gördüğümde dokunma heyecanım ile yakaladınız beni, yazar diyemem kendime ama yazmaktan mutlu olabilen bir insan olarak bu sınıfta bulunmaktan mutluyum.

“Bu cümlelerini final zamanı da hatırlatacağım sana emin olabilirsin.”

“Neden ki?”

“ Aziz hocanın sınıfına ders almaya gelen her yazar adayı aynı senin verdiğin cevabı veriyor. İleride çok satan olacağım bir yazar olma hayali. Sonrasında Aziz hocadan ders almaya başladığında bu hayaller yavaş yavaş bu kurduğu hayalden uzaklaşmaya başlar. Bu hayalden nasıl uzaklaştığını sana anlatmayacağım yaşadıkça göreceksin zaten.”

“ Aziz hoca hakkında tecrübeli olduğuna göre yazar olma hayalinden vazgeçmediğin belli ki hala ders almaya devam ediyorsun.”  Yanında durduğu sıranın çantasını koydu, alaycı bir gülümseme ile gözlerinin içine bakarak;

“ Senin gibi yazar olma hevesinde gibi durduğumdan böyle düşünmeni anlayabiliyorum yalnız yıllardır Aziz hocanın asistanlığını yapan biri olarak bu sınıfta ders göreceksen hayal etmeyi bir kenara bırakıp gerçeklere odaklanmanı tavsiye ederim. Yoksa büyük bir hayal kırıklığına uğrayabilirsin. Şimdi müsaaden seni sınıfın dışına almalıyım çünkü Aziz hoca gelmeden sınıfı hazırlamam gerek ve telefonuna gelecek mesaj sonrasında sınıfa gelebilirsin.”

Ses tonundan ve vücut dilinden dışarı çıkması gerektiğini söylerken bu kadar özgüven içerisinde sert bir üslup kullanması hoşuna gitmemişti. Aziz hoca gibi bir eğitmenin bu kadar sert bir mizaçlı bir asistanı olması aklı ermiyordu. Aynı cümleleri tekrar kurmasına fırsat vermeden sınıfın dışına çıktığında kapıda sınıfa girmek için bekleyen kendi yazar olmak isteyen sınıf arkadaşlarının meraklı gözleri ile karşılaştı. Herhangi bir cümle söylemeden aralarına karışarak diğerleri gibi beklemeye başladı. Etrafına bakarmış gibi sınıf arkadaşlarının yüzlerine bakmaya bir yandan da onlar hakkında kafasında hikaye  oluşturmaya başladı. Yanında uzun boylu yalnız çok da zayıf olmayan saçı turuncu renge yakın olan yüzünde hafifte olsa çilleri yüz yapısının yağlı olması sebebiyle sürekli gözlüğünü yukarı kaldıran, kendi kimliğini saklamak için, deşifre olmamak için etrafına değil tek bir noktaya odaklanmış bir şekilde bakan biri için yazılacak hikaye kafasında kurgusunu oluşturmaya başlarken, herkesin sınıf kapısını önünü açmak için yan tarafa geçtiğini görünce yolun açıldığı yöne baktığında Aziz hocanın sert bir yüz ifadesi ile sınıfa doğru geldiğini gördüğünde hissettiği o soğukluğu nasıl olduğunu anlayamadı. Sınıfa girdiğinde, herkes birbirine bakıp hissettiği korkudan ilk adımını atmaya cesaret edemezken Aziz hocanın gür sesi ile:

“ Herkes, birdenbire hissetmeye başladığı anlayamadığı korkunun nasıl başladığını idrak etmek için etrafına bakmaya neler olacağını anlamaya çalışıyordu. Bir yazıya başlarken önemli olan unsur giriş cümlesidir. Etrafınıza bakarak bu giriş cümlesini hazrladığınız taslağa göre oluşturabilirsiniz. Bu arada  boş sınıfa mı dersi anlatayım yoksa sınıfta dersi dinlemek için içeri girmeye teşrif edecek misiniz?”dediğinde herkes kendine  şaşkın bir biçimde ne oldu bize der gibi sınıfa girip yerlerine geçtiklerinde nasıl bir ders görecekleri merakla beklemeye başladılar.

Yorumlar

Popüler Yayınlar