Bugün Varsınız Yarın bir İhtimal Bölüm 11

 

Toplantı odasının kapısının arkasındaki herkes istediği sonucun çıkması için dua etmekteydi. Saatler öncesinden başta Burak olmak üzere bütün sorumlular Murat Bey tarafından çağrılmış, Şeyh efendinin verdiği talimatlarla kimin nerde ne ile vazifelendireceği hakkında bilgi toplantısı olacaktı. Oda, kasvetli bir hava hâkimdi. Çok fazla aydınlık değil loş bir ortamı vardı. Duvardan duvara Şeyh Efendinin ve ondan önceki Şeyhlerin kitapları ile doluydu. Oturulduğunda herkesi net bir şekilde görebilecek bir masa vardı. Pencerelerdeki perdeler çok fazla ışık almayacak türden perdeler asılmıştı.  Murat ney, sandalyesinde oturur vaziyette bütün sorumluları karşıladı. Herkes saygı ifadesinde Murat Bey’i selamladı. Burak Bey yine her zamanki gibi Murat Bey’in sağ kolu olduğunu gösterircesine sağ taraftaki sandalyeye oturdu. Her zaman ki özgüven duygusunu yansıtan duruşu diğer sorumluların gözünden kaçmadı. Murat Bey:

“Hazırsanız başlayalım. Bildiğiniz üzere bu sene ki eylem planlarımız hakkında konuşmak için toplanmış bulunuyoruz. Şeyh Efendimizle görüşmek için yurt dışına gittiğimde sizin bana sunduğunuz raporlarla birlikte yanımda götürdüm. Birçoğunuzun raporu onaydan geçti. Ama bu sene en büyük eylemimiz yapacağımız rapor Burak bey’in oldu.” Dediğinde diğer sorumlular arasında fısıltılar meydan geldi. Kimisi şaşırmadığını, kimisi ise Murat Bey’e olan yakınlığı dolayısıyla olduğunu kulağa gelen fısıltılardı.

“Birliğimizin kurulma amacını ne olduğunu daha ilk günden hepiniz biliyorsunuz. Bu kutsal amaç uğruna eğitildiniz ve yeteneklerinize göre mevkilere yerleşip birliğimize daha çok üye katılmasını sağladınız. Verilen her vazifeyi en iyi şekilde yapmaya çalıştınız. Bugünkü asıl konumuza gelince; bildiğiniz üzere şuan ki hükümetle aramızda istediklerimiz yapmama konusunda bir husumet var. Bunun üzerine onlara gücümüz kanıtlamak için bir eylem planı hazırlamanızı istedim sizlerden. Gücümüzü gösterecek eylem planı hakkında konuşmak için sizi bu toplantıya çağırdım. Burak Bey anlatın dinliyoruz.” Dediğinde tüm kimi kıskançlıkla kimi ise düşmanca gözlerle Burak Bey’e baktılar. Bu bakışlara aldırmadan yerinden kalktı ve beyaz tahtanın önüne özgüvenin yansıdığı ses tonuyla anlatmaya başladı:

“Birliğimizin daha çok insana ulaşıp yaşadığımız ülkemizin istediğimiz şekilde yönetilmesini sağlamak ve bunun için gerekli olan her şeyi yapmaktayız. Amacımıza uygun dershaneler, üniversiteler kurduk, gazeteler kitaplar bastık. Bizi anlayanlar çocuklar yetiştirdik. Hepimizin de bildiği üzere iktidarda olan hükümetle aramız iyi değil. İstediklerimizi yapmamıza engel olmaya çalışıyorlar. Şeyh efendimiz bu durumdan hoşnut değil. Onlara gücümüzü göstereceğimiz eylem planından bahsetmek istiyorum. Birliğimizin askeri gücü yönetimi Hüseyin Bey ‘de, her sene birliklerden Şeyh efendimiz tarafından seçilenler iyi bir cihad eğitimi almak için eğitim için belirli kamplara gönderiliyorlar. Hüseyin Bey’den güvendiği üç cihad eğitimi almış şehit olmak isteyen üç tane kişi istiyorum. Bu kişiler birisi silah kullanacak diğer ikisi de canlı bomba olma görevini üstlenecekler.”

            “  Bu eylem planında bu üç kişi nereye nasıl yerleştireceksiniz?” diye sordu içlerinden biri.”

            “Canlı bomba saldırısı olmadan önce içeriye 4. Bir adam yerleştirip eylem yapacağımız alanla ilgili tüm bilgileri bize verecek. Bunun için gerekli tüm ayarlamaları yaptım. Seçtiğim kişi bizim açımızdan her vazifeye evet diyebilecek, şehit olduğunda arkasında ağlayacak bir ailesi olmayan bir insan. İlk önce 4. Dediğimiz kişiyi alana yerleştirerek gerekli bilgileri alacağız. Uygun gördüğümüz bir zamanda diğer üç kişi eylemi gerçekleştirecekler. “

            “ Bu işi yapacak kişi kim?”

            “Kendi ekibimden seçtiğim Mehmet Said 4. Kişi olacak. Planımızdaki her seçeneğe uyan biri.” Cümlesinin devamını söyleyemeden araya Aziz Bey girdi:

            “ Verdiğim derslere istianeden söylüyorum ki Mehmet Said bu eyleme uygun değil.”

            “Neden böyle düşünüyorsunuz Aziz Bey?”

            “Mehmet Said, dervişlik hırkası giymesi gereken bir insan. Onu buradan çıkarıp modern dünyaya gönderirseniz yapamaz. Her ne kadar yeri gerektiğinde konuşur ama içine kapanık Allah sevgisi yüreğine işlemiş bir insan.  Bu vazife için seçildiğini söylediğinizde kabul edeceğini sanmıyorum.”

            “Önceki deneyimlere dayanarak söylüyorum ki anlayacağı türde anlatırsanız kabul edecektir.”

            “Bütün her şeyi ayarladık diyelim eylemi yapmak istediğiniz mekan neresi Burak bey?”

            Bu soruyu ne zaman soracaklar diye bekleyen Burak Bey kendinden emin bir şekilde gülümseyerek gururu ses tonuna yansıyarak söyledi:

            “ Havalimanı.”