Dizi -Film Güncesi : Not Okay

Bu yazıya yazmaya başlamadan evvel aklımda kısa bir süre önce bitirdiğim mini bir dizi hakkında yazı yazmak varken, bugün bu yazıyı okuyacak okurseverlere anlatacağım bir film olacak hemde aklımda hiç yokken…

Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi bu sene kendimce belirlediğim hedeflere ulaşmak ve motivasyonumu her daim yüksek tutacak rutinlere oluşturmaya çalışıyorum. Daha önceki senelerde kendim için oluşturduğum listelerde Not Okay filmi uzunca bir süredir izlenmek için bekliyordu. Fakat araya merakıma yenik düşüp bunu önce izlemeliyim dediğim filmler yüzünden listemde uzunca bir süre bekledi.  Haftanın belli  günleri rutine bağlamış gibi film izlerim. O gün ne izlesem diye düşünürken listemde gözüme bu film çarptı. Sosyal medyada yapılan yorumları okuduğumda filmle ilgili çok iyidir yorumlarına denk gelmedim. Her izleyen kişi zaman kaybı, çerezlik film vb.yorumları okuyunca zaten beyin yakan bir film izlemek istemiyordum sadece listeye eklemişsen o anki ruh halimde vardır bir bildiğim deyip filmi izlemeye başladım.

Film ile ilgili teknik bilgilere girmeyeceğim. Özetlemem gerekirse hayatı boyunca istediği şekilde ilgi görmeyen karakterimizin yaşamadığı olayı yaşamış gibi göstermesinden kaynaklanan bir dizi olaylar zinciri ile başlıyor. Bana göre filmde anlatılmak istenen insanların sosyal medya üzerinde her şeyi yapma çabasına girmesi, ilgi görmek istemesi sonucunda kendini hiçbir zaman insanlar tarafından ilgi göreceğine her daim bu ilginin devam edeceğine inanarak ve en ufak bir hatada bu balonun nasıl söneceğini güzel bir şekilde anlatmış. Hatta ana karakter bu ilgi görme sürecinde hayatına giren insanların onun kişiliğine dair bakış açısını, kendinde olan değişiklikleri film ilerledikçe görmeye başlıyorsunuz

.

Günümüz dünyasında sosyal medya insanlara ulaşmak için en büyük araç ve kolay para kazanmanın da bir yolu, ancak bu ilgi ve kolay para kazanamanın yolu için insanların girdiği halleri gördükçe kendi açımdan sosyal medyadan daha da uzaklaşmaya başlıyorum.

Filmde bu durum aslında gayet güzel işlenmiş, bir başkasının dikkatini çekmek için yapılan küçük bir adım sonrasında ilk başta her şeyin çok güzel sonrasında ise tek bir hata ile tam tersi duruma nasıl geldiğini, insanların sizi sosyal medyada paylaştığınız her şeyi kendilerine göre yorulayabiliyorlar. Seneler önce instagram sayfamı açtığımda açıklama kısmına ne yazacağımı düşünürken okuduğum bir kitaptan beğendiğim cümleyi  yazmıştım: “ Herkes aynı fotoğrafa bakar ama herkes aklındakini görür.” Sizin doğru düşündüğünüz düşünce başkası için yanlış bir düşünce olabilir. Bu durum karşısında ise hayatımıza sosyal medya ile giren yeni bir kavram var “Linç Kültürü” kimi sosyal medya kullanıcıları özellikle etkileşim adına daha fazla görülebilmek öne çıkmak içinde linç kültürünü bilerekte yapıyor ve genellikle şunu söylediklerine denk geliyorsanız bilin ki bu etkileşim için yapılan bir durum:” bu video ile linç yiyeceğim ama…”

Velhasıl kelam 2017  yılında izlediğim ve şuan düşündüm de o film hakkında bir dizi film güncesi yazmadığım film olan  “Circle “ birlikte bu film gerçekten sosyal medyanın insan üzerindeki inanılmaz etkisini gözler önüne seriyor. Basitçe anlatmak istersem, sosyalleşmek için gittiğiniz herhangi bir ortamda daha muhabbet ortamı oluşmamışken hemen herkes elinde telefon bir şeyler paylaşmaya bende buradaydım demek için elinden geleni yapıyor.

Yaşadığımız çağ artık bu şekilde ilerliyor. Sosyal medyanın kölesi olmak yada onun efendisi olmak sizin elinizde…

Umarım yazdığım yazıyı sonuna kadar okutup filmi izleme merakı getirdiysem ne mutlu bana bir sonraki yazıda görüşmek üzere…