Bir Keşf-Alem Yazısı: Ankara Caddesi

Selim İleri'nin yazdığı 'İstanbul'un Tramvayları dan dan kitabını okurken, Ankara caddesi ile ilgili bir anısını okurken o zaman ki hali ile şimdiki ki halini düşündüm.Kitapta Bab-ı Ali'den başlayıp meşhur Cağaloğlu yokuşunun Ankara caddesi ile bağlantısı sırasında Edebiyat dünyasının kalbinin attığı, her adım başı bir yayınevi dükkanı olduğunu yazmıştı sevgili Selim İleri...Şimdi düşünüyorum da Ankara caddesi o zamanlar bu denli önemliyken neden insan oğlu tarafından şu an ki çehresine dönüştü?
Günümüz Ankara Caddesine baktığımızda ki Sirkeci Garını başlangıç olarak sayarsak yukarıya doğru adım adım ilerleyelim.Caddeye giriş yaptığımız anadan itibaren sağ tarafımızdan insanların rağbet ettiği hızlı yemek diye tercüme ettiğimiz fast food dükkanları karşımıza çıkıyor.Selim İleri yazısında okuduğumda caddenin her adım başı bir kitapçı olduğunu, insanların yemek ihtiyacı gibi okuma ihtiyacını burada karşıladığını belirtmiş.Ve ilk kitabevini görene kadar uzun bir yokuşu tırmanmanız gerekiyor.Karşıma çıkan İlk kitabevi  İnkılap oldu.1933 Yılından beri faaliyet gösteren bir çınar diyebilirim.Yürümeye devam ettikçe eskiden sadece edebiyat türünde kitap satan ama şimdi bakıldığında sadece sınavlar için test kitapları satmaya başlaya Polat kitabevi var.Dükkanlara baktıkça eski güzelliğini koruyanlarda mevcut...İran Konsolosluğuna yaklaştıkça Tekin Yayınevine rastlıyorum.Kuytu bir köşede kalmış yayınladığı kitaplarla hala hayatta bende varım diyor.
Cağaloğlu yokuşunu geldiğimde  sol tarafta Hakikat adında resim malzemeleri satan bir dükkan var.Yokuşa çıkmaya başladığım vakit, düğün davetiyesi basan dükkanlarla karşılaştım.Biraz ilerlediğiniz İstanbul Maarif kitaphanesini gördüm.Saatli maarif takvimi yıllardır basan köklü bir yer...İçeriye girmeye nedense cesaret edemedim ama dışarıdan bakıldığında yıllara inat hala genç duruyor.Yokuşu bitirdiğinizde sol tarafta İstanbul Valiliği gördüm.Arkanızı döndüğünüz vakit çok güzel el değmemiş bir İstanbul manzarası ile karşılaşıyorsunuz.
Tarihi bir yer olarak betimlendiğinden Ankara caddesi turistlerin rağbet ettiği Eminönü ve Sultanahmet bağlantı noktasında olduğundan insanların isteklerine göre günümüz halini aldı.Keşke Selim İleri'nin anlattığı gibi halde kalsaydı keşke....

Yorumlar

Popüler Yayınlar