Benim De Söyleyeceklerim Var!

Bugün hiçbir şey yapasım yok.  Ne herhangi bir şey izlemek ya da kitap okumak istemiyorum. Hiçbir şey yapmadan pencereden öylesine baktım. Aklımda düşünceler olmadan… Tamamlamayı bekleyen yazım 4000 karakterde kalmış durumda…  Yazmak beni mutlu eden bir durum iken şuan bir şey hissedemeden yazmak, anlatmak istediklerimi okuyucuya hissettirmeden düz bir şekilde yazmış olacağım ve bu yazım için büyük bir haksızlık olacak.

Radyoda bu aralar çok popüler olan şarkının melodileri arasında bu cümleler dökülürken kalemimden, yapmak istediklerimi aklımdan geçiriyorum.  Yaşadığım, düşüncelerimin akla geldiği andan itibaren ne yaptım? Kendimce cevaplıyorum.  Dünyayı keşfetme merakım beni yeni bilgiler öğrenmemi sağladı. Her öğrendiğim bilgide hayretler içerisinde kaldım.  Daha çok araştırmaya daha çok öğrenmeye çalıştım.  Öğrendiğim bilgileri etrafımdaki insanlara anlatmaya çalıştım. Öylesine dinlediler. Çünkü merak ve hayret etme duyguları yoktu. Yeni bilgiler edinmeye, öğrenme istekleri yoktu.   Sosyal medyada kim ne paylamış onun derdindeydi herkes… Masmavi bir gökyüzü tüm ihtişamıyla yukarıdayken onlar başlarını eğmeyi tercih ettiler.  Vazgeçmedim ama kabullendim.  Bir kişi bile olsa bir bilgi öğretmek öğrenme isteğini uyandırmak bu dünyayı daha güzel yapacaktır.

Kitap okumak verebileceğim cevaplardan ikincisi… Okumanın anlamı, bir kapıyı açıp farklı hayatları öğrenmektir.  İster kurmaca, ister gerçek hayattan esinlenme olsa ben olsam ne yapardım sorusunu düşündürüyor.  Geçmişi, geleceği ve en önemlisi hayatı anlamak için kitap okumak bir insan için gereklidir. Bir insana kitap okumayı sevdirmek çok zor değildir. Burada yapmak gereken kişinin ilgisini çekebilecek bir konu, rahat okuyup anlayabileceği bir üslup olan kitap önermektir. Sonrasında bir bakmışınız o insana evinin bir köşesine kitaplık kurarken göreceksiniz. Kitap okuyan insan çoğaldıkça dünya daha güzel olacaktır.

Müzik dinlemek ve dans etmek…  Bir nevi dünyayı sessize almak bana göre.  Müzik dinlediğinizde eğer mutluysanız sadece melodiye dikkat edersiniz ama kendinizi iyi hissetmediğiniz bir anda müzik dinliyorsanız melodiye değil sözlerine dikkat ederseniz. Dışarıda yürürken bir taraftan yürümek bir taraftan da müzik dinlemek o an beni tarif edemeyeceğim şekilde özgür hissettirir.    Sevdiğim bir ritmi duyunca bedenim beni dinlemeyecek şekilde o ritme uyar. Dışarıda kendimi, kontrol edebiliyorum ama evdeysem müziğin ritmine kaptırdığım oluyor. Yeter ki o ritmi duyayım gerisi kendiliğinden geliyor.  Müzik dünyada olduğu sürece insan kendini güzel hissedecektir.

Kahve içmek… Beni tanıyan insanların aklına gelen benimle bütünleşen içecek… Kitapla iyi bir uyum sağlayan, içtiğimde kendimi daha mutlu hissettiğim, etrafımdaki insanlarla içmek için alıştırdığım yegane içecek. Kahve ile kitap neden bu kadar bütünleşmiş bir ikilidir hiç düşündüğünüz mü? Genelde kitap okunduğu vakit insanın uykusu gelir gibi bir düşünce var. Bende böyle bir durum hiç oluşmadı. O gelen uykuyu kaçırmak için uygulanılan bir yöntemdir kahve içmek. Bunu da buraya yazayım ki aklınızda bulunsun. Kahve içildiği sürece kendinde olan dünyayı daha güzel görecektir.

Gezmek ve keşfetmek…  İstanbul ‘da yaşadığım halde gitmediğim keşfedemediğim birçok sokak ve yer var. Keşfetmeye başladığımda sosyal medyada gördüğüm fotoğraflar bana yol gösteriyordu.  Daha önce gitmediğim için kaybolma ihtimalim yüksek oluyordu. Bilmediğim bir yerde kaybolmayı severim. Çıkışı aradığım bir dolambaç gibi düşünürüm.  Yeni yerler gördükçe daha bir mutlu hissederim yaşadığım dünyayı keşfetmeye istekli olurum. Hala İstanbul’da gidemediğim yerler var. İnsan keşfettikçe dünyanın sesini daha güzel duyacaktır.

Fotoğraf çekmek… Aslında profesyonel bir makinem yok cep telefonundan anları ölümsüzleştiriyorum diyebilirim.  Aklımdaki fotoğrafı çekebilmek için şekilden şekle girmişliğimde olmuştur. Ve çektiğim fotoğrafa uygun yazı yazmayı o fotoğrafı daha bir anlamı olacaktır. Fotoğrafta anlatmak istediklerimi cümlelere dökmek bir nevi huzur verici… Fotoğraf çekmeyi sosyal medyada takip ettiğim fotoğrafçılardan öğrendim. Anı ölümsüzleştirmek dünyayı daha güzel paylaşmayı öğretecektir.

Ve en önemlisi yazı yazmak…  Çok geç olmasa da bir süre önce keşfettiğim yeteneğim.  Bir dünya yaratmak istiyorsam yazı yazmaya başlarım.  Yapmak isteyip de yapamadıklarımı yarattığım karakterlerime yansıtırım. Bir dünya yaratmak koyla bir süreç değildir. En ince ayrıntıya kadar düşünmek gerekir.   Karakterin hem fiziksel hem de huy olarak nasıl biri olduğunu detaylıca oluşturmak gerekir.  Anlatılacak olay ve olay örgüsünü hazırlamak o kadar kolay değildir.   Ve yazınızda ne anlatmak neyin mesajını vermek istediğinizi düşünmek başlıca yazmak istememizin ilk sebebidir. Yazdıkça kendimi daha iyi daha mutlu hissederim her zaman. Cümlelerim kalemimde hayat bulduğu vakit mutlulukla dolmuş olurum.  İnsanlar yazdıkça dünyayı daha güzel anlayacaktır.

                Bu cümleleri yazmaya başlamadan önce ruh halim hiçbir şey hissedemez durumdaydı. Canı sıkılan yapacağı hiçbir şeyden mutlu olmayan bir ruh durumundaydım. Ama şimdi kendimce cevapladığım sorularla daha iyi hissetmeye başladım. Size tavsiyem kendinizi kötü hissettiğinizde şu soruyu sorun: Hayatım boyunca ne yaptım?  Vereceğiniz cevaplar size yol gösterecektir.

 

 

 


Yorumlar

Popüler Yayınlar