Bir Dizi- Film Güncesi: Simple Simon
Merhaba
Kullandığım bir uygulama sayesinde
izlediğim bir filmden bahsedeceğim. Filmin adı, Simple Simon Türkçeye Aşkın
Formülü yok şeklinde çevrilmiş 2010 yapımı bir İsveç komedi filmidir. Türkiye’de
9 Aralık 2011 senesinde sinemalarda gösterime girdi. Yönetmen Andreas Öhman,
başrol oyuncusu Bill Skarsgard birçok Hollywood yapımlarımda denk geldiğim bir
oyuncu, filmle ile ilgili teknik bir bilgi için bu kadar yeterlidir.
Yazdığım filmler hakkındaki blog
yazılarımı takip ediyorsanız her ülkenin yapımı olan filmleri izlediğimi de
biliyorsunuz. Asperger sendromu ile ilgili izlediğim ikinci film olan Simple
Simon, bir önceki izlediğim filmden daha farklı bir alanda ilerliyor. Benim
Adım Khan filmini Hint sinemasını sürekli takip eden ya da etmeyen herkesin
izlediği bir filmdir. Shakruh Khan’ın hayat verdiği Asperger sendronumlu bir
insanın hayatında bir kesit anlatıyor. ilk önce asperger sendromu nedir onu
sizlere açıklayayım. Asperger sendromu, empati eksikliği, uygun olmayan tek
yönlü iletişim, arkadaşlık kurma becerisinde eksiklik yada tamamen yoksunluk,
tekrar edici konuşma, sözle olmayan iletişim, belli konularda karşı ilgi, duruş
bozukluğu ve sakar hareketler sergileme çoğunlukla normal yada üstün zekaya
sahip olma özellikleri sergiler. Genelde erkek çocuklarında rastlanılan bir
sendromdur.
Filmin ilk dakikalarından itibaren
yüzünüzde bir gülümseme olayı başlıyor. Filmin her sahnesinde kullanılan dekor,
renkler desenler içinize o kadar işliyor ki 85 dakikanın nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz.
Simon, ailede tek sevdiği insan abisi
asperger sendromundan dolayı normal insanlar onu anlamakta zorluk çekiyorlar. Kendi
yaptığı bir varilin içinde yarattığı uzay boşluğunda yörünge de kalmaya
çalışıyor. Abisi ve kız arkadaşı ile birlikte yaşadığından kendi kurduğu
düzenin bozulmasına tahammül edemeyen Simon ‘ın davranışlarına dayamayan abisinin
kız arkadaşı evi terk edince kendi düzenine tekrar dönebilmesi için abisine
yeni bir kız arkadaş bulma formülünü düşünerek işe koyuluyor. Olaylar bu
şekilde başladığında gerçekten, izlerken keyif alıyorsunuz.
İzlemeyi bitirdiğim vakit insan
birden bire kendi iç dünyasına olup bitenleri düşünmeye başlıyor. Filmde dikkat ettiğim nokta, Simon’un
duygusal açıdan gelişmemiş olmasıydı. Kurulu düzeni bozulmasını istemeyen her
şeyin tam zamanında yaptığı halde bile bu durumdan herhangi bir mutluluk dahi
hissetmeyen Simon’un sayılar, uzay boşluğu hakkında çok iyi bilgi sahibi olamasına
rağmen duygu yoksunluğu yaşadığını fark ettim. Abisine olan sevgisi ise sadece
duyduğu güven… Abisinin ona karşı olan davranışlarımdan yaptığı çıkarımdan
oluşan güvenden dolayı abisini sevdiğini söylüyor.
Güzel ve etkileyici bir filmdi bana
göre. Bilgi artıkça oluşan duygu yoksunluğunu insanın aklına getiren bir film.
Umarım yazımı sıkılmadan sonuna kadar okumuş olup filmi izlemenize sebep
olurum.
Yorumlar
Yorum Gönder