Bir Keşf-i Alem Yazsı: Yedikule

Yedikule deyince insanın aklına belki de adını hatırlamadığı onca padişah ve devlet adamının öldürüldüğü zindan olarak aklına gelir. Aslında tarihini baktığımda bizans zamanında beş tane kulesi olan fatih ardından iki kule daha eklenerek Yedikule ismini almış İstanbul'un kıyısında unutulmuş bir sem gibi gelir bana...
20 yıl öncesine daha çok Rum vatandaşlarımızın oturduğu bu semtte yerlilerinin zamanla vefat etmesi ve göç yoğunluğu sebebiyle daha çok Türk vatandaşını yerleşmiştir. Yedikule'ye Kazlıçeşme'den yürüyerek gittim. her sokağı her eve bakarak yürüdüm. Sanki bana bir şey anlatır gibi sessizce onları dinledim. Samatya meydanına ulaştığım vakit ikinci bahar dizisiyle gönüllere taht kurmuş Ali Haydar sofrasına bir selam çaktım.
 Yedikule'yi gezmeye devam ederken ilginç bir durak adına rastladım.İsmi Merhaba, insan okuduğu vakit yüzünde tebessüm oluşturan güzel bir durak adı.
İstanbul'un sahil kenarında unutulmuş bir semt gibi gözükse de fırsat bulduğunuz vakit Yedikule'yi keşfe çıkın derim.Adım attığınız her sokakta farklı bir tarihi görüp İstanbul'un ne kadar renkli bir şehir olduğunu göreceksiniz.



Yorumlar

Popüler Yayınlar