Bugün Varsınız Yarın Bir İhtimal Bölüm 8
Mehmet
Said, müdür odasından çıktığında nötr bir duyguda hissediyordu. Sınıfa
girdiğinde meraklı bakışlara aldırmayarak sırasına oturdu. Elinde Esma Hanım’ın
verdiği dosyaya bakıyordu. Odada geçen konuşma değil, neden bu duruma
düşünürken sınıfın meraklı insanı ne olduğunu öğrenmek için önündeki sıraya
oturdu:
“
Mehmet kanka ne iş müdür çağırdı seni odaya? “meraklı bakışlarla cevap
gelmesini beklerken hiç bir muhabbeti olmadığı çok samimiymiş gibi sormasına
sinirlenmişti:
“
Bugüne kadar hiç bir muhabbetimiz olmadığı halde hangi samimiyete dayanarak bu
soruyu soruyorsun?”
“
Sana soranda kabahat!” deyip sıradan kalkıp kendisine bakan arkadaşlarının
yanına döndü. Bakmadıkları halde kendisi hakkında konuştuklarını biliyordu.
İnsanoğlunun bu gereksiz merakı canını sıkmıştı. Derste anlatılanların hiç
birine odaklanamıyordu. Tahtada ders anlatan öğretmenin sözleri değil Anıl ve
Esmanın sözleri düşünüyordu. Kime danışabileceğini düşünüyorken aklıma Mustafa
hoca geldi. Her öğrenciyle istinasız ilgilendiğini biliyordu. Teneffüs zilinin
çalmasına saniyeler kalmıştı. Derin bir nefes aldığı vakit beklediği zil
çalmıştı. Öğretmen çıktığı gibi öğrenciler arı kovanı gibi boşalırcasına
sınıftan çıkmışlardı. Mehmet Said sakin adımlarla öğretmenler odasına doğru
ilerledi. Mustafa Hoca’nın yanına nasıl gideceğini bir türlü karar veremezken
Erdoğan Hoca’nın öğretmenler odasına doğru geldiğini gördü:
“Erdoğan
Hocam, Mustafa Hoca içeride mi acaba?”
“Dersi
yoksa içeridedir büyük ihtimalle, kendisi ile konuşmak mı istiyorsun?”
“Evet
Hocam.”
“Tamam,
içerdeyse söylerim burada beklediğini.”
“Teşekkür
ederim hocam.” Dediğinde Erdoğan Hoca içeri girmişti bile. 5 Dakika geçmemişti
bile Mustafa Hoca karşısındaydı:
Hayırdır
Mehmet Said, Erdoğan Hoca benimle konuşmak istediğini söyledi. “
“Hocam
sizi rahatsız ediyorum ama konuşmam gereken bir konu var ancak siz bana
yardımcı olabilirsiniz.”
“Estağfurullah
Mehmet Said söyle konu nedir?”
“
Hocam, durumumu biliyorsunuz bugün bir öğrenci birliğinden yönetici konumunda
iki kişi gelip benimle konuştular. Benim durumundaki birine sunduğu olanaklar
gerçekten çok iyi ve karşılığında hiç bir şey istemiyorlar. Normal şartlarda
ben bu olanakları sunan bu birliğe balıklama atlamam gerekiyor. İçime sinmeyen
beni huzursuz eden bir his var. Ne yapacağımı bilmiyorum yardım edebilir
misiniz bana?” bir nefeste söylediğinde yürüyerek kantine geldiklerinin
farkında değildi.
“
Bir çay içelim önce... Çay her şeye deva olabilecek içecektir. “ dediğinde çayı
ona uzatmıştı:
“
Allah kullarına yazdığı kaderde onun seçebilmesi için seçenekler çıkarır. Bu
Kuran’da ayetlerce belirtilmiştir. Hiç bir zaman bilmediğin bir duyguyu sana
yaşatmak ve aile olmak isteyen bir birlik var. Bu öğrenci birliği hakkında
bilgim var. Sunduğu olanaklar gerçekten çok iyi ve bunu Allah rızası için
yapıyorlar. Kabul etmek yada etmemek sana kalmış. Bir öğretmenin olarak iyi
düşün derim. Girdiğin ortama ayak uydurabilecek misin? Sana sunulan olanakları
iyi kullanıp hayal ettiğin geleceğe ulaşabilecek misin? İlk önce bunları düşün
sonra karar ver.”
“İçimde huzursuz eden bir his var. Bir yanım
senin için bulunmaz bir fırsat derken bir yanım hayır gitme diyor. Eğer
gitmezsem 6 ay sonra ne olacağımı bilmiyorum. Burayı kabul edersem geleceğimi
garanti etmiş olacağım. “
“ Kabul etmek senin açından daha iyi olacak
gibime geliyor Mehmet Said. Çünkü bu durumda ailen yoksa kimse sana yardım eli
uzatmaz.”
“Doğru
söylüyorsunuz hocam. Kabul etmek en iyisi benim için.” Dediğinde verilen
dosyada okuyup nasıl bir ortamın kendisini beklediği hakkında bilgi edinecek
yarın iletişime geçip içindeki huzursuzluğuna rağmen kabul ettiğine dair
kararını söyleyecekti.
Yorumlar
Yorum Gönder