Bugün Varsınız Yarın Bir İhtimal Bölüm 9
Biraz
düşünmek biraz da yalnız kalmak için odasına girdiğinde kendini karşılayan
sessizliğe şükretti Mehmet Said. Huzursuz hissettiği zamanlarda penceresindeki
manzaraya bakıp bu huzursuzluğun geçmesi için dua ederdi. Penceredeki manzara
binanın girişine bakardı. Sıradan bir görüntü olmasına rağmen Mehmet Said
bahçenin karşısındaki parktaki çocuklara bakmayı severdi. Bugün yine
içerisindeki huzursuzluğunun geçmesini beklerken her halinden yeni olduğu belli
olan çocuğa gözü takıldı. Geriye dönüp baktığında geçen 6 sene boyunca zaman
hangi ara geçtiği düşündü. O günden bu zaman kadar çok değişmişti. Hayatı,
düşünceleri… Karar verdikten sonra Anıl Beyle iletişime geçtiğinde, yasa gereği
gerekli işlemleri yapılması için 18 yaşına girmesi gerektiğini bu süre zarfında her hafta sonu
eğitimleri için binaya gelmesini söylemişti. Anıl Bey’i ilk gördüğünde soğuk
bir insan olduğunu düşünmüştü. Eğitim için gittiğinde kendisini güler yüz ve sıcakkanlı
bir şekilde karşıladığında çok şaşırmıştı. Binaya girdiğinde her yerin sade bir
şekilde eşyanın çok olmadığını gördü. göz göze gelen herke selam veriyordu.
Anıl, kendi ofisine doğru yönlendirdi. İçeri girdiğinde gördüğü kitaplıkta boş
yer kalmamış şekilde kitap doluydu. Şaşkınlıkla baktığını gören Anıl:
“Gördüğün kitapların hepsini okudum.
Sen sormadan söyleyeyim.” Dediğinde gülümsüyordu.
“ Bu soruyla çok
karşılaşıyorsunuzdur.”
“Evet, insan Rabbinin ilk emrini
getirirken bu kadar kitap okuduğumu öğrenen insanlar neden şaşırıyorlar
biliyorum. Çünkü bilmiyorlar. Öğrenme merakı olsaydı bu soruyu sormazlardı.”
“Bu açıdan düşünmemiştim.”
“Okumak ister misin?”
“Belli imkânlar içerisinde okumaya çalışıyorum. Evet, isterim okumayı.”
“Sana hayatına yön verebilecek kendi
ayaklarının üstünde durabilecek bir şekilde eğitim vermeyi planlıyoruz. Bunun
yanı sıra İslami dersler de göreceksin. İslam hakkında her şeyi öğreneceksin.
Kendi hayatını kurana kadar burada kalabilirsin. Hiçbir şekilde sana git
diyemez. Uymanı istediğimiz bir takım kurallar var zaman içerisinde
öğreneceksin.” Konuşmaya devam ederken müezzinin insanı huzura davet eden
ikindi namazının duydular.
“Hadi bakalım Allah’ın huzuruna
varmaya” dediğinde şaşkınlıkla bakınca Mehmet Said:
“ Bu bakışından namaz kılmasını
bilmiyorum anlıyorum.”
“Evet, hiç kılmadım.”
“ Tevafuk, ne zaman olacağı ancak
Allah bilir. Bugün seni huzuruna çağırıyor Mehmet Said öğretmen için Rabbim
bana tevafuk etti. Hadi bakalım ilk önce nasıl eda edeceğini öğreteyim sonra
beraber kılarız.” Dediğinde oturduğu sandalyeden kalkıp Mehmet Said’in yanına
gelip ona bakarak “ Hadi “ dedi. Beraber nereye gideceğini bilmeyen biri gibi
takip etti onu. Her şeyi sırasıyla en ince detayıyla anlattı. Mescide girip
huzura vardığında kalbi tarif edemediği şekilde çok sevdiği yanında olduğu
hissetti secdeye varınca. Mescitten
çıktığı vakit çok farklı bir Mehmet Said vardı. Yerleşme zamanını iple
çekiyordu. 18 yaşını doldurduğu gün yurttan ayrılma vakti geldiğinde çok
üzülmemişti. Hayatında çok güzel değişiklikler olacağına inanıyordu. Kalacağı
binaya geldiğinde Burak Bey tarafından seçilen Ahmet yardımcı olacaktı. Masum
bir yüze sahip olan Ahmet uzun bir boyuyla heybetli bir biçimde duruşu vardı.
Yerleşmek için odası gösterildiğinde çok heyecanlıydı. Kendine ait bir odası
olacağı için mutluydu. Ahmet kendisine bir ağabey gibi yardımcı oluyor
yıllardır bilmediği aile ortamını burada öğreniyordu. Her girdiği derste yeni
bir şeyler öğreniyor ve hayretler içerisinde kalıyordu. Burada mutlu olduğunu
hissediyor, verilen her vazifeyi en iyi şekilde yapmaya çalışıyordu. Kısa zaman
içerisinde binadaki herkesin güvenini kazanmış kendin, sevdirmişti.
Şimdi
bu düşünceler aklına geldikçe ne kadar ilerlediğini düşünüyordu. Yeni gelen
çocuğunda artık çok farklı bir kişiliğe bürüneceğini biliyordu. Bugün kendisi
için çıkacak kararı bekliyordu. Gönlünden geçen her duasında yer alan, sadece
bir kez görmenin nasip olduğu şeyh efendi’nin yolunda dervişlik hırkası
giymekti. Diğer karar ise mezun olduğu bölümle ilgili bir işe yerleştirilip
kendine ait bir yaşam kurana kadar burada kalmaktı. Anıl ve diğerleri gibi
birlikle bağını koparmadan normal hayata karşı düzenini kurmaktı. Sessizlik içerisinde
geçen bu 6 seneyi düşüncelere dalmış bir biçimde beklerken kapısını vurarak:”
destur var mı kardeşim “ diyen Ahmet’in sesini duyunca kendine geldi:
“Gel Ahmet abi “ içeriye buyur etti. Karşılıklı oturup bir
süre sessiz kalınca Mehmet Said dayanamadı:
“Hakkımda verilen karar ne Ahmet abi?”
“Bilmiyorum Mehmet Said. Buraya karar
için fark ettiğimden beri sende olana durgunluğu merak ettiğim için geldim.”
“Burada geçen 6 senemi düşünüyorum.
İlk geldiğim günü, hiç bilmediğim aile sıcaklığını burada öğrenmem… Allah’ın
bana sunduğu bu hayat için her defasında şükrediyorum ama…”
“Ama?”
“ Buradan ayrılmak istemiyorum evim
burası benim başka yerde yapamam ki”
“ Aldığın dersleri hiç kendine
yorumlamadığını görüyorum Mehmet Said. Bu dünyanın sana sunduğu ne varsa
alışmayacaksın. Alıştığın vakit ona bağlanır, onsuz yapamayacağını düşünürsün.
Burada sana sunulan her ne varsa sana ait değil. Sende hiçbir şeye ait
değilsin. Bizim varlığımız Sadece Allah’a dır. O’ndan geldik O’na döneceğiz.”
“Doğru diyorsun abi “
“Şimdi senin hakkında ne karar
verilmiş olursa olsun hayırlısı deyip kabullenmelisin bir abi tavsiyesi olarak.
Ben buraya seni yeni katılan arkadaşımıza yardımcı olman için gelmiştim
konuştuğumuz konu buna tevafuk oldu. Bekletmeden gidelim.”
İkisi
birlikte odandan çıktılar. Mehmet Said kalbinde hissettiği huzursuzluk geçene
kadar sabır için dua ediyordu. Karşılama salonuna doğru gittiler.
Yorumlar
Yorum Gönder