Yazmak Mutluluktur!




Her insan yaparken zevk aldığı kendini mutlu hissettiği  zamanlar vardır. Kitap okurken yeni bir bilgi öğrenirken yada farklı insanlarla tanışırken kendini mutlu hissedebilir. Yazarken aklımdaki cümlelere hayat vermek beni mutlu ediyor. Yazdığım her cümlede hissettiğim mutluluğu şuan okuduğunuz cümlelere yansıtabiliyor muyum bilmiyorum açıkçası. Umarım bu mutluluğu hissederseniz.





Kısa zaman içerisinde bilgisayarın başına oturup yazmakta olduğum hikaye olsun, blog yazmam gereken yazılar, geliştirmek istediğim İngilizce için hiçbir şey yapmadım desem yeridir. Öğrencilik zamanımda sevmediğim bir derse çalışmak için masaya oturduğumda  kitap bana bakar ben kitaba bakardım. Bu süre zarfında aynı bu şekilde hissediyordum. Hiçbir şey yazmak gelmiyordu içimden. Yeni bir cümle kurmak, yeni yazmaya başladığım hikayenin ana karakterine gidişatı ne olacak türden soruların hiç birine cevap vermiyordum. Yaptığım tek şey bilgisayar başında oturup dizi, film izleyerek vakit geçirmekti. Kitap okuma durumunu merak ediyorsanız geri kalan zamanımda kitap okuyordum.  Kendime gelmem için yazmak istediğim diğer hikayenin karakterlerini düşünmeye başladım. onlara da hayat vermek istiyordum. Ama ilk önce Deniz’in hikayesini bitirmeli, sonra onlarla ilgilenmeliydim.

            Bilgisayarım çalışma masamın üstünde , sandalyeye rahat oturacak şekilde yazı yazmaya çalışırdım ama bir türlü istediğim sonucu elde edemez yazdığım her şeyi beğenmediğim için silerdim. Artık çalışma masamda yazı yazmıyorum. Penceremin kenarında olan yatağıma oturup bilgisayarımı da soğutucusu ile birlikte dizlerimin üstüne alıp bu şekilde yazmaya başlıyorum. Bunun sonucunda anladım ki yapmak istediğiniz herhangi bir şeyde yer değişikliği kesinlikle önemli bu şekilde yazmaya başladığım andan itibaren yazarken daha üretken olduğumu fark ettim. Yazdığım konuya daha iyi odaklanabildiğini anlatmak istediklerimi net bir şekilde ifade edebildiğimi anladım.


Yazmadığım dönemlerde benim için motivasyon olsun diye farklı youtube videoları izlerken bana ajanda tutma hevesi verdiren bir video karşılaştım. Videoyu izledikten sonra “bende bu şekilde bir ajanda tutup yapmak istediklerimi planlayıp günü geldiğinde yapabilirim” diye düşünüp evde ajanda olabilecek kırmızı kaplı bir defteri haftalık çalışma planıma göre her Pazar haftalık plan yapmaya başladım. ilk başlarda yaptığım plana uymakta zorlansam da bir süre sonra istikrarlı bir biçimde uygulayacağıma eminim. Beni motive eden ve bana ajanda tutma hevesi veren youtube videosunu izlemeniz için buraya bırakıyorum.



Yazdığım hikaye dışında kendi çapımda yeni bir seri yazmaya başladım. Adı isimsiz hikayeler, birden bire aklıma gelen bu hikayelerde karakterlerin ismi olmaksızın yaşadıklarını anlatmaya çalışıyorum ve fırsat buldukça Pazar günleri yayınlıyorum. Şuan iki bölüm olacak şekilde bir isimsiz hikayem var. Umarım haftaya pazara kadar yetiştirme umudu ile yazmaya başlayacağım.
   

Bu pandemi sürecinden dolayı yeni yerler keşfedemediğimi daha önceki yazılarımda belirttiğimden Keşf-i Alem bölümünde farklı ülkelerde yaşayan kişiler hakkında yazı yazmaya devam edeceğim bu hafta  yazacağım kişi hakkında araştırma yapıp blog yazısını hazırlayacağım. Ve son olarak en sevdiğim yazarlar serisinin son yazarını da bu hafta içinde umarım yazıp yayınlayabilirim. Kitap güncesi bölümüne bunda sonra ne hakkında yazacağımı şuan karar vermedim ilerleyen günlerde  belli olacaktır.

            Eğer sonuna kadar yazımı okuduysanız ne mutlu bana şimdilik bu yazımı sonlandırıp Deniz’in hikayesine kaldığım yerden yazmaya devam etmeliyim. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere…


  

Yorumlar

Popüler Yayınlar