Bugün Varsınız Yarın Bir İhtimal Bölüm 5
Emir, Galata köprüsünden etrafındaki
olan bitende habersiz insanlara baktı. Oltasına balık gelmesini bekleyen
balıkçılar, sosyal medyaya fotoğraf koymak için amaçsızca fotoğraf çekilenler,
İstanbul’un çok az sayıda insana gösterdiği o muhteşem güzelliğini anılaştırmak
isteyen insanlara bakarak Eminönü meydana geldi. Camii birkaç adım ötesindeydi.
Ancak Eminönü meydan her zaman ki gibi mahşer yeri gibi kalabalıktı. Martıların
yemek için kanat çırpınışları, vapurların nazlı bir gelin edasıyla denizde
süzülmeleri, bir yere yetişmek için koşuşturan insanları gördükçe daha sakin
adımlarla yürüyordu. Burak, kendisini Camii’nin girişinde bekliyordu:
“Abdestin var mı kardeşim? “
“Elhamdülillah hep benimle birlikte.”
“Hadi o zaman varalım huzura.” Deyip
birlikte cami’ye girdiler. Emir, küçük yaşlardan itibaren birliğin içinde
büyümüştü. Ailesi birliğin önemli üyelerinden biriydi. Birliğe ait okullarda okumuştu, sonra
kendisini daha iyi eğitmesi için Burak’ın eğitmeni olmasına karar verilmişti.
Burak’ın söylediği her şeyi hayranlıkla dinliyor ve hayatına uygulamaya
çalışıyordu. Onun gibi olmak istiyor muydu? Diye kendisine sorduğu oluyordu.
Söylenen her şeyi yaptığı için kendi yapmak istediklerini hiç söylememişti.
Biri hariç… Emir’in bir hayali vardı ve
her duasında dile getiriyordu bu hayalini ancak gelecekteki hayatı için planlar
hazırlanmıştı. Bir huşu içerisinde Cami’den çıktılar. Derin bir nefes alan
Burak hissettiği denizin tuzlu kokusuyla dünyaya döndüğünü anladı. Bir an önce Mehmet Said’i birliğe katmak için
zaman kaybetmemeleri gerekiyordu:
“Gruba mesaj herkes merkez de
bulunsun!”dedikten sonra arabaya doğru
giderlerken sordu:
“Nasıl geçti Mehmet Said ile konuşman
?”
“Her şey planlandığın gibi gitti,
yalnız sınav sonuç kâğıdına bakarken gülümsüyordu. Bizim tahminimiz morali
bozuk olmasını diye düşünürken o gülümsüyordu. Aldığı puan sonucu iyi değildi.
Ben yanına oturduğumda apar topar cebine koydu kâğıdı. Bir şey saklıyor
gibiydi. Onu takip ettiğimde dershaneye girip belgeyi aldığını gördüm. Oradan
başka bir yere uğramadan direk rıhtıma geldi zaten”
“Gözümüzden kaçan bir şey mi var
yoksa?”
“Takip et dediğin günden beri, iz
üstündeyim ağabey sosyal yaşantısı yok. Hava iyi olduğu zaman rıhtıma geliyor
hiçbir şey yapmadan öylece oturup izliyor. Sonra geri dönüyor. yurttaki
gözlemcimizin raporu aynı ya odasından çıkmıyor yada odasında olmasa bile
kimseyle muhabbeti yok öylece oturup o an topluluk televizyonda ne izliyorsa
onu izliyor. Şüphe etmiyor değilim bir durum varda biz mi gözden kaçırıyoruz.”
“Sevgi nedir bilmiyor ki. O yüzden bu
şekilde bir davranış sergiliyor olabilir. “
Arabayı düzgün bir biçimde park
ettikten sonra merkez dedikleri binaya doğru yürüdüler. Birliğin tüm
faaliyetleri burada gerçekleşiyordu.
Belirli bölgelerde merkez adı altında faaliyet gösteren birlik şubeleri
mevcuttu. Mehmet Said gibi ailesi olmayan birlik üyeleri yetiştirme yurdundan
daha konforlu, alacağı eğitim her şeyin dahil olduğu ana bina şehrin
merkezinden uzak bir yerdeydi. Bu merkezlerde birlik üyelerinin öğrenmesi
gereken dersler anlatıldığı sınıflar mevcuttu. Yaş gruplarına göre ayrılmıştı
bu sınıflar. Burak, Emir’le birlikte kendisini bekleyen insanların bulunduğu
odaya girdi. Herkes Burak’a duyduğu saygıdan ayağa kalktı:
“Oturabilirsiniz arkadaşlar, hemen
konuya girmek istiyorum. Murat Bey’in onayı ile birliğimize yeni bir üye katmak
için buradayız. Bugün ilk adımını attık yalnız zaman hızlı ilerlediğinden bazı
adımları hızlandırıp sonuca ulaşmamız gerek. Bu yüzden sizi buraya çağırdım.
Anıl, pazartesi belirlediğimiz saatte okul müdürüyle bir görüşme yap. İdealist
bir yönetici ve Mehmet Said’in durumunu bilen o. Birlikle ilgili şüphe
duyacaktır. Onun güvenini kazanmasını sağla ve Mehmet Said’in geleceğini
güvende olmasını ikna edecek cümleler kullan. Büyük ihtimalle kendi görüşüne
ters düşecek bir cümle arayacak dikkatli ol.”
“Tamam, Burak Bey”
“ Güzel, Esma sende Mehmet Said ile birebir
görüşme de Anıl ile birlikte ol. Çünkü karşımızda sevgiden yoksun biri var. Ona
nasıl ne şekilde ikna edeceğimiz konusunda sana güveniyorum. Bütün bilgiler
dosyada var. Şuan attığımız adımla istediğimiz durumda olup olmadığını
bilmiyoruz. Bilmediğimiz için süreci hızlandırma kararı aldım. Herkese verdiğim
görevi en uygun şekilde yerine getirsin. Geldiğiniz için Allah hepinizden razı
olsun. Allah’ın selameti üzerinizde olsun.”
Burak’ın ekibindeki tek kadın
Esma’ydı. Birlik içerisinde Burak’ın ekibi ile birlikte 5 grup vardı. Her grup
birliğin karar verdiği sosyal statüye göre hedeflenen kişiyi birliğe katmaya
çalışıyordu. Diğer grup liderleri Esma’nın ekipte yer almasını tasvip
etmiyordu. Genel toplantı olduğu vakit tek başına ayrı bir kısımda göz göze
gelmeyecek şekilde oturuyordu. Burak, Esma’yı kendi ekibine seçmesinin sebebi
stratejik bir taktikti. Erkek üye dışında kadın üyelere de ihtiyaç vardı. Esma
bu konuda iyi eğitilmiş biriydi. Teklifi ilk duyduğunda hemen kabul etmek
istemiş ancak kendi bağlı olduğu eğitmenin iznini alması gerekmişti. İlk defa erkek bir hedefle konuşacaktı. Bu
durumun uygun olup olmadığını düşünmedi bile. Burak Bey olacak dediyse olacaktı
başaksına imkân verilmiyordu. Kendinse bu görevi söylerken sana güveniyorum
demesi hoşuna gitmişti. Birliğe bağlı olan kızlar, Esma’nın Burak’ın ekibinde
olmasını deli gibi kıskanıyordu. Esma, Burak’tan bir karşılık beklentisi yoktu.
Kendisini seçtiği için mutluydu ve bu ona yetiyordu. Dosyayı alarak Mehmet Said
hakkında olan bilgilere bakmak için kendinse ayrılan yere doğru gitti. Ona olan
güvenin boşuna çıkmasını istemiyordu.
Bu çıkartmalar FETÖ bari taktikler.
YanıtlaSilYazıyı okuyan herkes bunu anlar. Ancak şunu da belirtmek isterim ki yazı imla ve noktalama hatalarıyla dolu. Biraz daha gayret.
Yorumlarınız için teşekkür ederim sadece yazmayı seven bir insanım ancak şunu belirtmek isterim hikayenin devamını okumadığınız çok belli oluyor. Hikayenin devamını okuduktan bir daha düşünün derim tabii bu yazdıklarımı okursanız!
YanıtlaSil