Bir Kitap Güncesi Yazısı: Şiir Cumhuriyetinin Bilge Adamı Sunay Akın
Merhaba,
Son birkaç yazıma bu şekilde selam
vererek yazmaya başladım. Sanki karşımda oturmuş bir fincan kahve ile birlikte
bu yazdıklarımı size anlatıyormuş hissi veriyor bu şekilde yazdıkça. Bugün en sevdiğim yazarlar serisinde sizlere
Sunay Akın ‘dan bahsedeceğim.
Beni çok iyi tanıyan iyi dostlarım
ve sizler iyi okur olduğumu kendi çapımda da yazdığımı da biliyorsunuz. Şimdi
bu cümleden sonra kitap okumanın ne gibi yararları olur tarzında bir yazı
yazmayacağım. Anlatmak istediğim kitap alıp okumaya karar verdiğimde ya da ilk
defa kitabını okumaya başladığım yazar daha sonra nasıl en sevdiğim yazar
olabiliyor bunu anlatmayacağım zaten biliyorsunuzdur.
Bana göre iyi bir okur her tarzda
kitap okumalıdır. Sadece tek bir türde değil gerek polisiye gerekse aşk romanı
okuması gerekmektedir. Ben tek bir kalıba giren insanlardan değilim. Kitabın
üslubu şayet beni tatmin edecek düzeyde ise her şekilde o kitabı okurum.
Öğrenmek istediğiniz bilgiyi anlatan kitabın üslubu gerçekten önemli çünkü eğer
sizi kitabı okumaya bıraktıracak bir üsluba sahipse bir daha o kitabı okumaya
bile cesaret edemeyebilirsiniz.
Bir dönem roman okumaktan çok
öğrenmek istediğim bilgiler vardı. Elimde sonsuz bilgi kaynağı olan internet
var ama benim ulaşmak istediğim bilgileri benim anlayacağım bir akademik üslup
ile anlatıyordu. Kütüphaneler dolaşmaya başlayarak benim anlayacağım üslupta kitap
arıyordum. İstediğim türde kitabı bulamıyordum. Bir zamanlar takip ettiğim
gazetelerin verdiği kitap eklerinde Sunay Akın’ın o zaman çıkardığı ayçöreği ve
denizyıldızı kitabın eleştirisini okuduğumda aradığım kitap bu olabilir mi diye
düşünmeye başladım. Kitap listeme ekleyip o sene gittiğim kitap fuarından bu
kitabı aldım. Büyük bir heyecanla kitabı okumaya başladım. Aradığım kitabı ve
onu yazan yazarı bulmuştum. O kadar iyi bir üslupla öğreniyorsunuz ki anlatılan
bilgileri kitabı okumaya ara verdiğinizde önünden defalarca geçtiğiniz bir
yapının daha önce fark etmediğiniz ince ayrıntıyı gözler önüne seriyor.
Öğrendiğiniz her bilgide size vay dedirtecek türde oluyor. Okuduğum bir
kitabından aklımda kalan bir bilgiyi aktarayım size; bildiğiniz üzere Cami
minarelerinin şerifleri hilal şeklinde olur. Her camide bu şekildedir. Yalnız
Eyüp, defterdar mahallesindeki Defterdar cami’nin minare şeriflerinde hilal
yoktur. Onun yerine birisinde hokka diğerinde ise divit vardır. Zamanından
cami’yi yaptıran defterdar okuma ve yazmanın önemini bu şekilde belirtmek
istemiştir. Gerçekten bu şekilde mi diye merak edip gittim. Kitapta yazdığı
gibi hokka ve divit vardı. Kronolojik sıra olmasa bile karşıma çıkan her
kitabını aldım. Çünkü öğrendiğim bilgiler beni mutlu ediyordu.
Devamı var mı? Ben mi bulamadım :D
YanıtlaSilKitap güncesi kısmına gir alfabetik sırayla hepsini yazdım. Bir sonraki yazar Tarık Tufan
YanıtlaSil