Bir Kitap Güncesi Yazısı: Divan Edebiyatına Meftun Bir Yazar İskender Pala
Bugünkü kitap güncesi yazıma
sevdiğim yazarlardan biri olan İskender Pala ile devam edeceğim. Daha önce de
yazdığım diğer yazarlar gibi İskender Pala hangi kitabı çıkarsa çıksın
tereddütsüz aldığım yazardı. Bülbül’ün Kırk Şarkısı kitabından sonra çıkan
kitaplarını almadığımı itiraf etmeliyim. Çıkardığı her kitabı alan biri olarak,
üslubuna neler ile karışılacağımı tahmin edebildiğimden okuma hevesim kalmıyor.
Bu yüzdendir ki son çıkan birkaç kitabını almadım. Ne zaman ki, farklı bir
tarzda yazmaya karar verir ve benim de ilgimi çekerse işte o zaman o kitabı
alırım.
Herkes lisede edebiyat dersinde divan
edebiyatı hakkında az da olsa bilgisi vardır. Anlamadığımız sözcüklerle yazılan
şiirler, sayfanın son alt kısmında günümüz Türkçesiyle çevrilmiş haliyle
okuduğumuzda yine de anlayamıyordum. Beşeri aşka dair yazılmış olsa da aslında
asıl sevgiliye yazılmış şiirler içerir divan edebiyatı… Bu kadar kısa bir
bilgiden sonra İskender Pala’yı nasıl keşfettiğimi anlatayım.
Yazdığım yazılarla anladığınız
sürece kitap okumayı seven iyi bir kitap kurduyum. Yazarlar, özellikle Tüyap
kitap fuarına yakın yeni kitaplarını çıkarırlar. Katre-i Matem kitap fuarının
başlamasına yakın bir zamanda okuyucunun karşısına çıkmıştı. Her yerde
reklamını görüyordum. Sürekli takip ettiğim iki kitap ekindeki, röportajları
okuduğumda ilgimi çekmişti. Özellikle ilgimi çeken ilk nokta 66 soruda bir
cinayet nasıl çözülür. Kitabı okumaya başladığımda, Osmanlı devleti, sufilik,
gibi birçok katmanın uyum içersinde kurgulandığını fark ettikçe okuduğum her
cümlesinden zevk aldım. O kitaptan sonra çıkan her kitabını aldım.
Divan Edebiyatını okuyucunun
anlayacağı bir biçimde karşısına sunuyor. Bu nedenle kendisine “ Divan
Edebiyatını sevdiren yazar “ deniliyor. Mihmandar kitabına kadar bütün
kitaplarında divan şiirlerini görebilirsiniz. Okuyucuların divan edebiyatına
farklı gözle bakmasını sağlayabiliyor.
Benim için yeri en ayrı olan “OD” kitabıdır. Yunus Emre’nin hayatını o
kadar güzel sözcüklerle anlatmıştır ki, onunla birlikte yol almak istiyorsunuz.
Kaç kez okuduğumu bile hatırlamıyorum ama her okuduğumda farklı bir tat alırım
o kitaptan.
Bülbül’ün Kırk Şarkısı kitabı,
edebi türde iyi bir üslupla yazılmış şu ana kadar Peygamber Efendimizi
(s.a.v) hayatını anlatan nadir
kitaplardan biridir. Herkesin bildiği bilgileri edebi bir dille anlatıcısı bülbül
olan okurken etkileyebilecek türdedir.
Her
ne kadar siyasi yönü beni ilgilendirmese de İskender Pala kalemi iyi olan
sevdiğim yazarlardan biridir. İlgimi çekecek bir kitap yazdığı vakit tekrardan
okumaya başlarım. Yazdığım yazıyı sonuna kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.
Umarım ilginizi bir nebze olsun çekmiş olup yazarın kitaplarını okumanıza
vesile olurum.
Yorumlar
Yorum Gönder