Bir Kitap Güncesi Yazısı : Naif Bir Yazar Nazan Bekiroğlu

         

   Nazan Bekiroğlu… Kitabını okuduğum yazarlar arasında en naif olan bir yazar bana göre. Kendine ait bir okuyucu kitlesi var ve göz önünde olduğunu hiçbir zaman görmedim. Kendince kurduğu edebiyat dünyasında kendini anlayan insanlarla birlikte yol alıyor. Onunla aynı kafa yapısında olan insan yazdıklarında neyi anlatmak istediğini anlayabilir.

En sevdiğim yazarlardan biri olmasının sebebi bu. Onun yazdıklarından kendimi anlayabilmek. Bazı yazarlar vardır, kitabını okumaya tereddüt eder bir türlü cesaret edemezsiniz okumaya. Nazan Bekiroğlu’nun kitaplarını okumak benim için bu şekildeydi. Her gittiğim kitapçı da görüyordum kitaplarını ama bir türlü alıp okumaya cesaret edemiyordum. Okuduğum cümleleri anlayamayacakmışım gibi geliyordu. Sonra gittiğim bir kütüphane en son çıkan kitabını gördüm. Kütüphane dediğime şaşırdınız gibi hissettimJ  kütüphaneler sadece sınav zamanı ders çalışılacak gibi bir yer olarak düşünülmemelidir. Çok güzel bilgi kaynaklarının olduğu kütüphaneler mevcut İstanbul’da. En sevdiğim yazarlar yazılarımı bitirdikten sonra gidebileceğiniz kütüphaneler hakkında yazı yazabilirim.

Nerde kalmıştım. Kütüphane de edebiyat bölümünde ilgim, çeken her kitabı alıp okurken Nazan Bekiroğlu’nun kitabını gördüğümde onu atlıyordum. Bir türlü hazır hissetmiyordum kitabını okumaya. Sonra Nar Ağacı kitabı çıktığında her yerde reklamlarını görmeye başlamıştım. Nazan Bekiroğlu’nun belli bir okuyucu kitlesi olduğunu ve bunun için reklama ihtiyaç duyacağını sanmıyordum ama yayınevi stratejisi de olabilirdi. Sadece tahminler üzerinde konuşuyorum. Yeni bir kitap okuma arayışına girdiğimde karşıma Nar Ağacı çıktı. Evet, bu kitabı okumalıyım dedim kendime. Çünkü kitabın üzerindeki yazı beni çok etkilemişti. ‘Sen öyle çağırmasan ben böyle gelmezdim.’ Bir bakıma beni okuman için sana geldim diyordu kitap bana. Zamanı gelmişti okumalıydım bu kitabı. Kütüphaneden eve götürmek için gereken formu doldurduktan sonra yanıma aldım. Normal şartlarda kütüphane okumaya başlardım ama bu kitabı bir fincan kahve eşliğinde okumaya başlamak istedim. Her zaman gittiğim bir kahveciye gidip kahvemi alıp beni kimsenin rahatsız etmeyeceğini düşündüğün bir koltuğa geçip okumaya başladım. Gerçekten kitap öyle bir içine alıyor ki sizi yanınıza alıp bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Bu kitap benim için arşivime katıp her istediğimde okuyacağım bir kitap olacaktı.

Nar Ağacı kitabından sonra diğer bütün kitaplarını alıp okumaya başladım. Okuduğum her kitapta yeni bir şey öğreniyor daha farklı gözle bakmaya başlıyordum. Genelde çevremdeki insanlara hediye olarak kitap almam, ama Nazan Bekiroğlu’nun kitaplarını okumakta ilk başta benim gibi tereddüt eden arkadaşlarıma Nar Ağacı kitabını öneriyorum.

             Son olarak Nazan Bekiroğlu’nun en çok sevdiğim sözleriyle yazımı noktalarken, umarım onun kitaplarını okumanıza vesile olmuş olurum.

            “Herkesin başını alıp gidesi vardır ama aklındakileri sığdıracak valiz bulamaz…”